Sinir sistemi olgunlaşması uykunun kendi içindeki biyolojik döngüsünün olgunlaşması ile birliktedir. REM (hızlı göz hareketleri uykusu) erken beyin kabuğu gelişimi için önemli iken, non-REM (yavaş dalga uykusu) uykudaki yavaş beyin dalgaları sinaptik bağlantıların miyelin kılıflarının artması ve yeniden düzenlenmesinde çok önemlidir ki bu, ilerideki yaşamdaki sinaptik bağlantılar için çok önemlidir. Gelişen beyinde sadece uyku esnasında beyin kabuğundaki yeni bağlantıların oluşumu ve mevcut bağlantıların tamir süreci (plastisite) mümkündür. Uyuyan çocukta beyin, gün içinde fark edilmeden öğrenilen faaliyetleri kalıcı belleğe atar ve aşikar öğrenmeye geçirir. Bu özellik derin ve yeterli sürede uyku ile mümkündür ve erişkin beyninden çok daha etkindir. Biyolojik olarak 1 saatlik uyku, 2 saatlik uyanıklığa karşı gelmektedir ve bu yaşam devamı ve işlevselliğimiz için önemlidir (Bergland, 2013).
Ayrıca uyku tüm gün boyunca beynimize gelen uyarı bombardımanından kaçış, adeta bir ‘İçe dönme-dinlenme’ dönemidir. İçsel zihinsel faaliyetler devam ederken, endokrin (hormonal) işlevler de düzenlenir. Örneğin büyüme hormonu salınım döngüsünü uykuda gerçekleştirir. Kortizol hormonunun da uyku-uyanıklık döngüsü ile ilişkili salınımı vardır.
Uyku Bozukluğu Olan Bebekler Hastalıklara Yatkın Olabilir mi?
Uyku bozukluğu, okul öncesi ve okul çağında somatik, psikososyal ve tıbbi sorunlara neden olur. 2013 yılında yayınlanan bir çalışmada 11 000 çocuk izlenmiş ve doğumdan 3 yaşa dek düzensiz uyku saatleri olan çocuklarda okuma, matematik ve uzamsal yeteneklerde olumsuz etkilenme belirlenmiştir Bu sorun 7 yaştan sonra devam etmiş ve kızlarda daha belirgindir. Bu bulgu uykunun kritik beyin gelişim dönemi olan ilk 3 yılda hayati öneme sahip olduğunu göstermektedir. Bir başka çalışmada da ilk 3 yılda iyi uyuyamayan çocuklarda dil ve okuma ve dikkat sorunlarının daha yüksek oranda olduğu ve erişkin yaşa dek devam ettiği gözlenmiştir (Robert Rosenberg, 2017, Sleep).
Ayrıca otizm, kaygı bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi nörogelişimsel bozukluklarda uyku döngüsü bozuklukları oldukça sıktır.
Uyku bozukluğu olan bebeklerde astım ve şişmanlık daha fazladır.